Sindirim sistemi kanserlerinin tamamı tek bir hücrenin kanseröjen değişimi ile başlamaktadır. Mide kanserleri de benzer şekilde gelişim göstermektedir. Gastrit diye tanımlanan midenin enfeksiyonunu takiben bazı hücrelerde atrofi, intestinal metaplazi, displazi ve son basamak olarak da erken mide kanseri gelişmektedir. Eğer bu evrelerde kanser teşhisi konulamazsa daha ileri aşama invaziv kanser gelişimi aşamasıdır. İnvaziv kanser geliştiğinde lenf bezine kanser yayılımı veya karaciğer başta olamak üzere diğer organlara kanserin yayılımı gerçekleşmektedir.
İleri aşamada yakalan mide kanserlerinde yapılacak tedaviler en optimal koşullarda olsa dahi beklenen yaşam çok uzun olmamaktadır. Bu nedenle mide kanserinin erken evrede yakalanması oldukça önemlidir.
Mide kanserinin erken teşhisinde endoskopi sırasında boyama yapılması kanserin erken dönemde yakalanması şansını artırmaktadır. Bu yöntemde endoskopi işlemi sırasında Indigo Carmin ya da metilen mavisi kullanılmakta ve mide boyanmaktadır. Boyama sonrası tüm mide mukozasının boyayı homojen şekilde tutması beklenmektedir. Kanser hücreleri boyayı tutmamakta veya çok az oranda tutmaktadır. Tanıyı doğrulamak için boyama sonrasında bu defa mide mukozası serum fizyolojik ile yıkanmaktadır. Yıkama sonrasında normal mide mukoza hücreleri boyayı tamamen bırakmatır. Halbuki kanser hücreleri belirli oranda tuttukları boyayı yıkama sonucunda bırakmamaktadır. Böylece başlangıçta boyayı tutmayan ve yıkamada ise boyayı bırakmayan alanlar endokopik olarak şüpheli kabul edilmekte ve bu alanlardan endoskopi sırasında biyopsiler alınmaktadır.
Boyama endoskopileri erken mide kanseri tanısına çok önemli katkı sağlamaktadır. Normal endoskopik incelemede görülemeyen lezyonları görünür hale getirmektedir. Endoskopi işleminin süresini çok uzatan bir uygulama değildir. Yaklaşık 15 dakika gibi ilave zaman gerektirmektedir. İşlem sonrasında kullanılan boyanın bir kısmı bağırsaklardan emildikten sonra idrar ile atılmakta ve bu da idrarın boyanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle boyama endoskopisi sonrasında idrarda boyanma olacağı işlem öncesinde hastaya bilgi olarak verilmelidir. Elbette bu geçici bir tablodur.
Kimler boyama endoskopisi yaptırmalıdır?
1. Bilindiği gibi mide kanserinin etiolojisinde ailesel yatkınlık çok önemli bir etioloji olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle ailesinde (anne, baba, kardeş ve diğer yakın akraba) kanser öyküsü olan hastalar riskli hastalar grubunu oluşturmakta ve bu nedenle bu hastaların mümkünse 30 yaş öncesinde ilk tarama endoskopilerini yaptırmaları önerilmektedir.
2. Uzun süredir gastrit ve peptik ülser tanısı nedeniyle yakınmaları olan, bu nedenle uzun süreli çeşitli tedaviler gören hastalar boyama endoskopisi yaptırmalıdır. Eğer bu hastalar daha önce endoskopi yaptırmışlar ve endoskopide Helikobakter Pilori saptanmış ise mutlaka bu mikrobu eredike etmek için uygun şekilde tedavi edilmiş olmaları gerekmektedir. Sonraki dönemde yakınmaları nüks etmiş hastalarda da boyama endoskopisi yapılmasını önermekteyiz. Çünkü yine kesin olarak bilinmektedir ki Helikobakter Pilori mide kanserinin önemli bir etiolojisini oluşturmaktadır. Bu hastalarda tekrarlayan nüksler kanser oluşumu ihtimalini artırmaktadır.
3. Daha önce peptik ülser nedeniyle ameliyatlar geçirmiş hastaların takibi için yapılan endokipik incelemelerde de boyama endoskopileri kullanılmalıdır. Özellikle mide rezeksiyonundan 10 yıl ve daha uzun süre sonrasında, geride kalan mide dokusunda kanser gelişimi riski artmaktadır. Bu hastaların belirli aralıklarla endoskopik kontrolünün yapılması önerilmektedir. Bu kontrollerde boyama tekniğinin kullanılması gelişebilecek bir mide kanserine erken evrede tanı koydurabilir.
4. Pernisiöz anemi gibi bazı özel anemi tiplerine sahip olan hastalarda mide kanseri gelişimi riski artmaktadır. Bu hastalarda da boyama endoskopisi yapılması erken mide kanseri tanısı konulmasında yardımcı olmaktadır.
5. Mide kanseri etiolojisinde bazı çevresel faktörler önem kazanmaktadır. Bunların başında sigara gelmektedir. Ayrıca tütsülenmiş gıdalar ile uzun süreli belenme, tuzlu yemek yeme alışkanlığı, A ve C vitamini eksikliğinin olması, ağır metaller ile çalışan işçiler gibi bilinen risk faktörleri olan hastaların gastroskopik incelemelerinde de boyama endokopisinin yapılması önerilmektedir.
6. Kronik gastrit tanılı, uzun süreli epigastrik ağrı, yanma, bulantı ve kusma gibi dispeptik yakınmaları olan hastalara eğer gastroskopi planlanmış ise bunun boyama endoskopisi şeklinde yapılmasını önermekteyiz.
Görüldüğü gibi aslında basit ama etkili bir teknik olan boyama endoskopisi mide kanserinin erken tanısında çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Mide kanserleri erken evrede yakalandığında bir çok olguda cerrahi dahi gerektirmeden endoskopik olarak tedavi edilebilmektedir. Mide kanseri ileri evrelerde yakalandığı zaman ne yazık ki aylar ile ifade edilen yaşam beklentisi var iken, eğer mide kanseri erken evrede yakalanırsa beklenen 10 yıllık yaşam %90 nın üzerindedir.
Sorularınız